top of page

ANDA OLMAK ve Olamamak Geçmiş-Gelecek ve Şimdi...

  • revnacerenaras3
  • 30 Oca
  • 5 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 3 Şub

Anda olamamak... İnanıyorum ki bir sorunu çözebilmek için, önce o sorunun nedenlerini araştırmalıyız. Peki anda olamamak gerçekten bir sorun mu?

Değişir, geçmişi düşünmek kendimizi anlamamıza yardımcı oluyor, iyileşme sürecimizde bize fayda sağlıyorsa elbette faydalıdır.

Geleceği düşünmekse zamanımızı ve hayatımızı yönetmek açısından oldukça faydalı olabilir. Peki hangi durumlarda anı yaşamamızın önüne geçer? Neden ana odaklanamadığımızı anlayacağımız bu yazıda; kendimizi keşfetmeye başlayacak, düşüncelerimizi de anlamlandıracağız.

NEDEN ANDA OLAMIYORUZ?

GEÇMİŞTE YA DA GELECEKTE yaşadığımız için.Gelecekte yaşamayı anlamakla başlayalım:

 "İnsan kendini bir iş yapmaya başlamadan önce onu yaparken hayal eden yani özfarkındalığı olan varlıktır. "  İnsan kendini betimler aslında. Yemek yerken kendimizi birazdan ekran karşısında en sevdiğimiz diziyi izlerken hayal ederiz, kendimizi imgeleriz.

Bizi öbür canlılardan ayıran özfarkındalığımız hangi durumlarda sakıncalı olur? Gelin birlikte keşfedelim.

1-Geleceği haddinden fazla kurguluyorsam eğer sonsuz ihtimallerde ve olasılıklarda kayboluyorsam.
 2- Geçmişte yapamadıklarımı geleceğe taşımak istiyorsam:
İçimde kalan ukteler, geçmişin pişmanlıkları ve keşkeleriyle dolu  bir bakış açısıyla geleceğe yürümeye çalışıyorsam,
3- Geçmişte yaşananlarda takılı kalmışsam

Affetmekte zorlanıyor geçmişe öfkeyle bakıyorsak:

Sevmediğimiz biri için nefret besliyorsak da keza kendimize zarar veririz çünkü andan kopar. Geçmişte "bize yaptıkları "yla onları suçlar durur. Değişse farklı olsa vb permütasyonlarla sonsuz ihtimallerde kayboluruz. Yaralanırız yanı sıra çünkü öfke insanın kendisine zarar verir ilk. Buna hemen iki çözüm:)

  • Duygu Günlüğü ve dua: Yazın, O kişiyi sevmiyorum çünkü, ardından kapayın gözlerinizi ve kaydırın elinizi. Bir sürü cevap alaksınız, ve çıkan cevaplarla egzersize devam edin. Aldığınız cevapları not edin ve ardından o kişi için gözlerinizi kapayıp dua edin ve iyiliklerini isteyin. Etkisine inanamayacaksınız.

4-  İsteklerim, hayallerim "Kendi iyiliğimden öte" Başkaları içinse:

"İnsanların benden beklentilerini yansıtan bir aynalar toplamından ibaretim." Bu cümle size ne kadar yakın? Düşüncelerim ve eylemlerim benim kişisel gelişimime ve hedeflerime mi hizmet ediyor yoksa kendimi kanıtlama arzuma, onay ihtiyacıma ve başkalarını mutlu etme isteğime mı?

Başkalarını düşünürken kayboluyorsam kendimi adama şemama bakmam gerekebilir. Eylemlerim benim seçimim değil demek olabilir.

İçinde bulunduğumuz modern dünyada eylemlerimiz başkalarını mutlu etmek yani topluma uyum sağlama çerçevesinde sıkça şekilleniyor. Özbenliğimizi ve ne istediğimizi kaçırdığımız durumlarla sıkça karşılaşıyoruz. Bazen kendi isteğimiz sanarken kendi üzerimize ailemizi, hedeflerimizi koyuyor misyonumuz ve hedeflerimiz uğruna kendimizden vazgeçiyoruz. Böylece andan kopmakla kalmayıp yaralanıyoruz da. .. Biz biz olmaktan çıkıp  "BEN"liğimizi kaybediyoruz, modern dünya koşturmasında. Hatırlayalım, biz kimiz ne istiyoruz.

Hatırlayalım ki o an gerçekten bizi mutlu ediyor mu etmiyorsa neden oradayız daha iyi anlayalım. Ve planlayalım birlikte daha iyisini.

Tabii bir de travmalarımız derine gömdüğümüz:

Travmatik beyin sağlıklı işlemez, ne yazık ki travmanın işlenmesi ise bir anda olmuyor. İyileşme bir süreç. Zihin berraklaştıkça daha iyi hatırlamaya başlar ve kişisel gelişime açık hale gelir. Kendimizi suçlamayı bırakmaya başlar yavaşça kabullenmeye başlarsak anı daha iyi yaşayabiliriz.

Olumsuz duygular anda olmayı engeller. Evet, ama bu onları inkar etmek yok saymak demek değil. Aksine yaşamın önümüze sunduğu her şeyi TANRI'dan geliyor deyip kabul etmek. Ben inanıyorum ki iyisiyle kötüsüyle yaşananlar daha iyisine taşıyor bizi.

Canım Yonca, şöyle demişti

Anda olmak demek yalnızca iyi ve güzel duyguları yaşamak demek değil. "İyisiyle kötüsüyle kabul etmek lazım yaşamı" Ve şunu hatırlamalı, o öyle bir andı, geçti. Bu da böyle bir an.

Aynı şey gelecek için de geçerli; o ya da bu şekilde hayat bir durum getirecek ve iyisiyle kötüsüyle. Bugünün anıları , yarının hatıraları. Anlar, anıları onlarsa yaşamımızın bütününü oluşturacak. Ve eşlik edecekler bize sonsuz öğrenme yolculuğumuzda:)

Perde arkası:Geçmişte yaşamak, çokça kaygı: Maddiyat kaygısı, yarın kaygısı, bugünün sorunları... İçinde bulunduğumuz coğrafya da ve günümüz modern dünyasında o kadar normal ki kaygılarımız. Sıradanlaştı ölümler ne inanç kaldı içimizde ne umut... İnsan hayatının ucuzluğunu görüyoruz her gün. Her gün yaralanıyoruz biz. Aldığımız haberleri işlemiyor zihnimiz o kadar aşina ki artık kötü haberlere.Haberler, yaşamlar, görmek istemediklerimiz o kadar gerçek ki.

+"Tarih tekerrür eder korkusu."

Ne geçmiş ne de gelecek açısından hiçbir şeyin kesin olmadığı bir dönemde içsel bütünlük nasıl sağlanabilir?

Bir günde yaralanmadığımız gibi bir günde de iyileşmiyoruz biz. Anda olmak için kaygı düzeyimizi düşürmemiz; geçmiş için üzülmediğimiz gibi gelecek için de kaygılanmamamız lazım. Peki nasıl mümkün bu? Yazının devamında, öncesinde küçük bir hatırlatma:

anda olmamak bazen faydalıdır.
 Zamanı yönetmemize yardımcı olup kendimizi planlamamızı da sağlayabilir. Bu durum da geleceği düşünmek, anı yaşamamak değil, kendini planlamaktır.

Ancak Yeterlilik/ performans kaygısı yaşıyor ve sürekli şuan doğru bir şey mi yapıyor sorgulamalarına giriyorsak orada kendimizi tebrik etmeyi ve kendi değerimizi hatırlamayı unutuyor olabiliriz. O noktada kendi değerimizi hatırlamayı denemeliyiz.Nasıl mı?

Duygularımızı anlamak için egzersizler yapabilir, kendimize yavaş yavaş minik sözler verip tutarak başlayabiliriz. Ben kiliseyle tanıştıktan sonra şu düşünce yaşam mottom haline geldi.

"Her gün küçük adımlar."

Şeytan bak, hedefinden ne kadar uzaksın der, TANRI dön, başlangıç noktandan ne kadar ilerledin gör ister.

BONUS: BEDEN VE ZİHİN BÜTÜNLÜĞÜ:

Çay kahve tüketimi kortizol seviyelerini doğrudan yükselterek gerçek bir kaygıya sahip olmasak bile bedenin kaygılı durumlarda verdiği tepkileri vermesine yol açar. Çay kahve tüketimini yavaşça azaltmaya niyet edebilir, beslenmemizi düzenleyebilir. Kullandığımız ürünleri daha doğal seçmeye, doğayla iç içe olmaya ve hobiler edinmeye başlayabiliriz.

Bence anda olmak insanın neyi sevdiğini anlayıp sevdiği şeyleri keyif alarak deneyimlemesiyle başlıyor.

Anda Olmak İçin Bir kaç öneri:

Kitaplarla başlayalım:

Deepak Chopra, ABUNDANCE:

Evreni karmayı ve enerjiyi psikoloji ve TANRI'yı anlamlandırmanıza, çakralarla ilgili bilgi sahibi olmanıza yardımcı olacak bir okuma.

Kendini Arayan İnsan- Rollo May: Adı üstünde :) Sadece okuyun derim.

Kaderini Sev, Çünkü Aslında Hayatın Bu Nietzhche- Taner Şanlıoğlu

Bağlanma Amir Levine, Rachel Heller: Bu kitap insan ilişkilerini çözümlememize, bağlanma profillerimizi keşfetmeye ve başkaları benim hakkımda ne düşünüyor gibi kaygılardan uzaklaşmamıza yardımcı olacak. Daha sağlıklı ilişkiler kurarak anı deneyimlemeye başlayacabileceğiz.

ÖNERİLER:

  • Bedenle temas, ve beden farkındalığı:

Bir işi yaparken bedenin o işi yapan özne konumunda olması. Duşta vücudumuzda suyu, yere basarken ayaklarımızı hissetmeye başlayalım. Bardağı nasıl tutuyoruz su içerken dikkat edelim ve içtiğimiz her yudum su için şükredelim.

  • Şükür ve minnettar oluşumuzu dile getirmek:

Hem hayatımızı güzelleştirecek hem de YARATICI ile de ilişkimizi güçlendirecek. Ve daha huzurlu bir yaşama adım atacağız.

  • Nefes egzersizleri

Aldığımız her nefesin farkında olarak ve sakinleşmeye ihtiyaç duyduğumuz durumlarda 4 sayıda nefes alıp 8 sayıda vererek başlayabiliriz.

  • Dini ve ruhani anlamda kendimizi keşfetmeye başlamak, okumalar yapmak.

  • KORKULARIMIZLA YÜZLEŞMEK

  • Bağımlılıklarımızdan tövbe ederek yavaşça uzaklaşmak.

  • Duygularımızdan kaçmamak onları kabul etmek ve yazmak.

    Hangi durumlarda geçmişi ve geleceği fazla düşünüyoruz araştırmak. Duygularımızın farkında olmak ve kendimize kötü hissettiğimiz anlarda kendimize "Şuan ki Duygum Ne?" sorusunu yöneltmek.

  • Kendimizi tebrik ve takdir etmek, hatırlayalım, bizi çok seven birisi var: Hepimiz bir annenin babanın evladı olduğumuz gibi bizi YARATAN'ın biricik çocuklarıyız. Ve sevelim kendimizi. O bizi çok seviyor...

  • Dua edebiliriz ve sorabiliriz:

  • Anı daha iyi yaşamam için neler mümkün?

    "ARAYIN, SİZE VERİLECEK, SORUN CEVAPLANACAK VE EĞER KİM Kİ KAPIYI ÇALARSA KAPI ONA AÇILACAKTIR."

    ( Mormon Kitabı 3 NEPHI 14 )

    Dünya içinde bulunduğu durum gereği karmaşık ve kötü durumlara ev sahibi olsa da güzelliklere çevirelim gözlerimizi; penceremizi iyi niyetle açıp gördüklerimizi kabul edelim sevgiyle ve gülümseyelim tanımadığımız birine. Onun gülümsemesinde yaşayacağız anı. Zihnimizden başlayarak, temizleyeceğiz dünyayı. Alalım hep birlikte süpürgeleri elimize🕊️






    FAYDALANILAN KAYNAKLAR:

  • MORMON KİTABI

  • Kendini Arayan İnsan -Rollo May

  • Chubbuck Tekniği


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
IMPOSTER SENDROM Nedir?

Türkçe'ye "Sahtekarlık Sendromu" olarak çevrilen Imposter Sendrom sahtekarların değil, kendini sahtekar hissedenlerin sendromu. ...

 
 
 

Comments


bottom of page